Yoga ve meditasyon, beden ve zihni bir araya getirerek içsel huzura ulaşmanın güçlü yollarıdır. Ancak bu kadim pratiklerin gücü sadece fiziksel hareketlerde ya da nefes tekniklerinde değil, aynı zamanda kullanılan sembollerde de saklıdır. Kadim yoga ve meditasyon öğretilerinde sıkça karşımıza çıkan bu semboller, sadece estetik bir süsleme değil; derin felsefi, ruhsal ve enerjik anlamlar taşır.
Om sembolünden lotus çiçeğine, mandalalardan çakralara kadar her bir sembol, insanın içsel yolculuğunu temsil eder ve meditasyon sırasında odaklanmayı derinleştirmeye yardımcı olur. Bu sembollerin arkasındaki anlamları bilmek, pratiğinizi daha bilinçli hale getirir ve ruhsal farkındalığınızı artırır.
Bu yazıda, yoga ve meditasyonun dünyasında en sık karşılaşılan sembolleri ve onların neyi temsil ettiklerini keşfedeceğiz. Hazırsanız, içsel yolculuğunuzda size rehberlik edecek sembollerin gizemli dünyasına birlikte adım atalım!
1 – “OM“ / “AUM”
Om ( veya Aum) Sanskrit: ॐ, ओम्, Okunuşu: Ōṃ)
OM; Hint kültüründe, kutsal bir manevi sembolün sesi olan mantrayı ve hecesini ifade etmektedir. OM hecesinin anlamı, gerek geleneklerin çeşitliliği gerekse kendi içinde ekollere ayrılan yogik felsefi yaklaşımlar arasında farklılık göstermektedir. Bu köklü sembol; Hinduizm, Budizm, Jainizm ve Sihizm gibi dini öğretilerde, antik ve ortaçağ dönemi el yazmalarında, tapınak ve manastırlardaki manevi inzivalarda bulunan ikonografinin temel sembollerindendir .
Bir hece sesi ile mantra olarak, genellikle tek başına ya da manevi bir okumadan önce kullanılmaktadır. Hinduizm, Budizm ve Jainizm inançlarındaki uygulamalar sırasında da söylenir. Yoga seanslarında ise meditasyon basamağında tercihe göre , dileyenlerce uygulanmaktadır. Bunun dışında, OM hecesinin insan bedenindeki titreşimleri ve dolayısıyla meridyenler arasındaki doğru frekansları dengelediğine de inanılmaktadır.
Üstünde küçük bir şapka simgesiyle 30 sayısına benzetebileceğimiz, Sanskrit dilindeki hecenin yazımıdır bu sembol. Bazı yoga derslerinin başında enerji dengesini sağlama amaçlı veya seans sonunda duyabileceğiniz Om mantrası ve sembolü muhtemelen çoğu insana tanıdık geliyordur. A-U-M harflerinin seslerinden oluşan Om, tümüyle üçlü sesin dile gelmesidir.
Hinduizm’ deki kökleri ile Om sembolünün, gökyüzü, denizler, ırmaklar, yer ve yeraltı dünyası dahil tüm yaratılışın BİR’liğini temsil ettiği kabul görmektedir. Bazı kaynaklarda, üç Hindu tanrısı Brahma, Vishnu ve Shiva’ nın temsili olduğu yer almıştır.
Değişik kaynaklara göre, bu sembolün gerçek şeklinin, kelimenin hecesini temsil ettiği belirtilmektedir. ‘Üç’ rakamına benzeyen Sanskritçe ‘aahh‘ harfi, küçük ‘s’ ile ‘ooouuuu‘ ve üstteki yarım ay ‘mmmmm‘ sesine karşılık gelmektedir. “OM” en güçlü mantralardan biri olarak kabul edilir. Yogada ve daha birçok uygulamada “OM” mantrasını söyleme ritüeli binlerce yıldır gerçekleştirilmektedir.
Ayrıca, yoganın insan sağlığına bütüncül faydaları bilim insanlarınca, bilimsel yöntemler ile keşfedildikçe, bu konuda da deneysel çalışmaları devam etmektedir. Bu mantranın özellikle boğaz ve boyun bölgesindeki blokajları açtığı, bunun yanında zihni rahatlattığı da spiritüel çalışmalarda dikkate değer sonuçlarla kendini göstermektedir.
2- Nefes / Breath
Kadim Sanskrit kültürüne göre nefes sembolü ; nefesin yaradılıştan doğal olarak bize sunulmuş olduğunu hatırlatıyor.
Dünya’ya geldiğimizde ilk yaptığımız şeyin ‘nefes almak’ , Dünya’dan ayrılırken en son yaptığımız şeyinse ‘nefes vermek’ olduğunu ifade etmektedir. #nefeshayattır #doğrunefes #farket #nefes sensin.
3- Lotus / Nilüfer Çiçeği
Sanskrit dilinde Kamala, Utpala, Padma vb. anlamları olan bu sembol, dilimizde ise “nilüfer çiçeği” veya “Hint lotusu” olarak karşılık bulmaktadır. Göl ve derelerin sığ diplerindeki çamurun içinde köklenen nilüfer çiçeği, kökleri çamurun dibinde olmasına rağmen mükemmel güzellikte bir çiçek olarak suyun yüzeyinde büyür ve gelişir.
Yaşamdaki tüm engel ve zorluklara rağmen, aydınlanma ve gelişim yolunda karşılaştığımız tüm zorlukların üstesinden gelebileceğimizin ifadesidir bu güzel çiçek. Bu yüzden duruluğu, arınmışlığı ve ruhun saflığını sembolize eder. Ayrıca, büyümeyi ve spiritüel gelişimi temsil etmektedir.
4- Yin Yang
Yin: dişil öğe , Yang: Eril öğeyi gösterir. Uyum ve dengenin sembolüdür.
Yaşamın, eylemleri dengelemek ve onun dualitelerini yerine getirmek olduğuna işaret eder.
Antik çağlardan beri, bu sembolün insanlık üzerinde birçok kültürel, dini ve felsefi etkisi olmuştur. Bu sembol, evreni ve yaşamı, dualite ve zıt kutuplarla açıklamaktadır.
Dualite; Çin felsefesine göre “aydınlık ve karanlık” , “erkek ve dişi”, “güneş ve ay” , “iyilik ve kötülük”, eril ve dişil öğeyi ifade eder. Çift yanlılık kavramını içinde barındırır. Evrende var olan gerçeklikleri, karşıt kutupların içinde diğerine benzer özellikleri taşıdığını imgeler. Örneğin; sevinç, içinde az da olsa üzüntüyü saklar. Sevgi bir zaman sonra nefreti de doğurur. Karanlıkta aydınlık da vardır, gölgeler ışığı da içinde taşır, siyah aslında beyazı, beyaz da siyahı içinde taşır. Kutuplar, aykırılıklar ve benzerlikleriyle kutuplaşır. Kuzey’in Güney’e, Doğu’nun Batı’ya ihtiyacı vardır. Güneş, ancak batarsa yeniden doğar. Gecenin sonu gündüz, aydınlık olursa gündüzlerin sonu geceye varır. Kötülükler ve iyilikler, zıt kutuplarda tamdır, gerçektir. Biri diğerine sebeptir, mahaldir, yoldur. Çiçekler, açmaktan yorulunca kurur ki sonra tohumlaşır, tohum olur ki yeniden yeşerir çiçek açar, meyve olur, doğaya can olur. Yaşam olur.
Yin dişil , pasif ve alıcı enerjidir. Dingin ve yenileyicidir.
Yang eril, aktif ve dominant enerjidir, yüksek ses gibi güçlü yankılar, parlak ve canlı renklerle aktif enerjiyi işaret eder.
5- Hamsa / El sembolü
Bu sembolün birçok kültürde nazar ve kötü ruhlara karşı koruduğuna inanılmaktadır.
Genel anlamıyla pozitif enerjiyi, bolluk ve güveni simgeler.
İbranice kökenli “hamesh” kelimesinden türemiş olan “hamsa” kelimesi “beş” manasına gelmektedir. Bir elin beş parmağına benzeyen hamsa; refah, bolluk, güven, umut, güç, huzur ve mutluluğu ifade etmektedir.
Bazı kültürlere göre “Fatima’nın Eli” olarak dişil gücü sembolize eder. Antik bir tılsımdır; bu eli ellerine giyenin, üzerinde taşıyan ya da bulunduğu mekanda, görünür yerlerde duvara asanların negatif enerjilere ve kem gözlere karşı korunduğuna inanılır.
Bu sembolü takı, nazarlık ya da tılsım olarak üzerinde taşıyana ve evinde bulundurana mutluluk, huzur ve şans getirir.
6 – Spiral
Antik çağlardan beri birçok medeniyetin kullandığı sembollerden olan spiral; içe doğru dolambaçlı yolculuğu, büyümeyi, güçlenmeyi ve dayanıklılığı temsil eder. Kendimizi gerçekten tanımak ve sevmek istiyorsak önce kendi içimize doğru yol almalıyız. Bu içsel yolculuktan, daha fazla güç ve bilgelik getirirken, dış dünyamıza doğru aslında güçlenerek büyümekteyiz. Maneviyata seslenen uygulamalarda kullanıldığı bilinen en eski semboldür. Evrensel büyüme ve evrim modelini yansıtır ve tanrıçayı, doğurganlığı ve yaşam gücü enerjisini temsil eder. Bize hayattaki gelişen yolculuğumuzu hatırlatan kutsal bir semboldür. Kişisel bir tılsım olarak kullanıldığında, spiral; bilincimiz geliştikçe hayatın dönüşlerini, açılımlarını ve değişikliklerini kabul etmesine yardımcı olur.