Nedir insan? Niçindir? Nedendir? Neyi temsil ediyor? Niyedir? Ne yapmalı, ne yapmamalıdır? Nereden geldik? Nereye gidiyoruz? Bir yerden mi geldik? Bir simülasyonda mıyız? Bu simülasyonun yazılım kuralları neler? Bir gerçeği anlamak için mi buradayız? Bu gerçeklik ne?
Einstein’a göre; bizler yavaşlamış ses ve ışık dalgalarıyız. Kozmosun müziğine uyumlanmış, yürüyen frekanslar demetiyiz. Bizler, kutsal, biyokimyasal giysiler giymiş ruhlarız ve bedenlerimiz ruhlarımızın müziğini çalan enstrümanlardır. Peki bu müziği en iyi şekilde çalmak nasıl mümkün? – “Kendi cennetlerimizi yaratarak” diye çok genel bir cevap verebilirim. Peki kendi cennetini yaratmak nedir? Nasıl olur? Nelerle mümkün? Çok fazla soru soruyorum gibi görünebilir, ama şunu da söylemeliyim ki; evren biz soru sordukça bize cevabını gönderiyor. Yani aslında biz belirli bir farkındalığa ulaşıp doğru soruları sormayı bilirsek, evren de bize cevapları gönderiyor. Çekim yasası denilen konu; doğru soru sorabilmekle bağlantılı bence.
Kuantum fizik bize açıkladı ki; eş zamanlı olarak yaşanacak her şey, aynı zamanda bir paralel evrende hali hazırda seçilmek için bizi bekliyor. Biz gözlemci pozisyonuna geçerek istediğimiz olay ya da olayları hayatımıza çekebiliriz. İşte bütün mesele; doğru zaman, doğru soru… ve doğru pozisyon. Burada pozisyondan kastım; doğru frekans ve uyum içinde olmak… Kalp ve beyin arasındaki frekans ve uyum… Asıl mesele zaten bu uyumu yakalayabilmekte. Çünkü eğer bizler Einstein’ın dediği gibi “yürüyen frekanslar demeti” isek, bu uyumu yakalamak için evrenle aynı frekansta olmak gerek.
Bu frekansı yakalamak için ne yapmamız gerektiği konusu da oldukça basit ama dinginlik ve samimiyet isteyen bir olgu. Zihnimizi susturup ya da düşüncelerimizi azaltıp bilincimizle bağlantı kurabildiğimiz, kalbimizin sesini dinleyebildiğimiz anlar, çok ama çok kıymetli. Bu anlar; evrenle uyumlanıp iç sesimizi dinleyebilme imkanı bulma dakikalarımız, “AN” da kalıp, dingin ve huzurlu olabildiğimiz dakikalarımız. Peki bunu nasıl yapacağız? –Evrenin yaratıcısı ile bir olma, bağlantı kurma isteğimizle elbette. Bunun için değişik yöntemler var; yoga, meditasyon, namaz, zikir, nefes vb. Sonuçta hepsinin amacı, bizim yaratıcı ile iletişim kurup, O’nun bizim içimizdeki parçası ile evrenin titreşimini eşitlemek…İçimizdeki ses, her zaman bize doğru yolu gösterecektir, eğer onun sesini duyabilmeyi başarırsak !
Ruhun tekamülü için Dünya adı verilen bu ilahi simülasyon oyununda, üstümüze düşeni bulup gereğini yerine getirebilmeyi başarmamız dileğiyle…
Sevgiler…
Işığınıza sahip çıkın !
Yazarımız: Şermin TAN
Nedir İnsan? yazımızdan keyif aldıysanız, sizler için yayınladığımız diğer yazılarımıza da blog sayfamızdan ulaşabilirsiniz. Doğru Nefes Youtube kanalımızı ziyaret ederek doğru nefes videolarımızı izleyebilirsiniz.